41 Saatte GAZİANTEP

Yiyelim Güzelleşelim ekibi olarak, memleketimizin ve dünyanın önemli lezzet başkentlerini keşfetmeye Gaziantep’ten başladık.  Seyahatleriniz öncesi gideceğiniz yerle ilgili kafanızı karıştıran mevzuları gidermek adına; kaç günde, kaç lirayla neler yedik, nereleri gezdik, bundan böyle ayrıntılı olarak her bilgiyi bu portalda sizinle paylaşıyor olacağız.

07:00 Uçağıyla İstanbul’dan havalanıp 08:30 sularında Antep semalarına vardığımız sırada hava her ne kadar kapkaranlık olsa ve biz yağmur fırtınadan ötürü korkunç bir iniş gerçekleştirsek de iner inmez atladık Havaş’a (10 TL), geldik şehir merkezine ve Antep’lilerin kahvaltıda içtikleri ve Beyran dedikleri bu olayla tüüüm acılarımızı dindirdik ve yaşadığımız kötü uçuş tecrübesinin ardından hayatımızda tertemiz bir sayfa açtık.

09:30 Bu mevzuyu Gaziantep’te en iyi 1975’ten beri hizmet veren Metanet Lokantası yapar dediler, biz de hiç düşünmeden buraya geldik. Peki nedir bu Beyran dedikleri mucize?

“13-14 saat haşlanan kuzu etine, haşlanmış pirinç eklenip, iç yağı, pulbiber ve sarımsakla sulu yemek haline getirilen Beyran, servis edilmeden önce tüplü ocakta harlı ateşte kaynatılıyor.”

Eskiden öğle saatlerinde tükenen ve servis edilmeyen Beyran, şimdi günün her saati mevcutmuş. İki kişi yaptığımız Antep gezisinde daha fazla mekanı tadabilmek için, gittiğimiz yerlerde genelde tek porsiyon yedik. Başka türlü bu kadar mekanı deneyimleyemezdik çünkü. J

Beyran Porsiyon Fiyatı: 12 TL

10:30 Gaziantep’e gelmeye karar verdiğim günden beri aklımda katmer, dilimde de eski şarkıcılardan Lara’nın şarkısı: Aşkta dertler katmer katmer, dellenirsem hak ver hak ver. O kadar heyecanlıydım ki insanların anlata anlata bitiremediği Zekeriya Usta ile tanışmak için, 10 dakika yürüme mesafesi olan Metanet Lokantası’ndan çıktık hemen buraya geldik.

130 yıllık şu an 4.kuşaktan çocukların, yeğenlerin çalıştığı ve eğitildiği işletmenin yönetimi şu an 3.kuşaktan Mehmet (Özsimitçi) Abi’de. Kendisi 10 numara, şeker gibi bir adam. Sadece bildiğimiz işi yaparız, bilmediğimiz bir işle, başka bir esnafın önüne geçmeye çalışmayız diyor. Ticarette milletin birbirinin kuyusunu kazıp, işini engellemeye çalıştığı bu dönemde hala böyle esnafların var olduğunu bilmek bile insanı rahatlatıyor diyebilirim.

Bir gün dinletilen hamurun içine konan sahan kaymağı, şeker ve toz antep fıstığının katlanıp taş fırında 7-8 dakika pişirilmesi sonucu ortaya çıkan, yanında sütle (2 TL) içilmesi önerilen bu Katmer mevzusunun fiyatı Zekeriya Usta’da 12 TL. 

P.S: Yeni evlenen çiftler düğünün ertesi sabahı Antep geleneklerine göre (halâ) mutlaka katmer yemeye giderlermiş. Çok iyi değil mi?

11:30 Şimdi de Menengiç ağacının meyvelerinin kurutulup kavrulması ve tıpkı Türk Kahvesi gibi pişirilmesi sonucu meydana gelen Menengiç Kahvesi’ni içmek için Antep’in meşhur mekanlarından Tahmis Kahvesi’ndeyiz.

Kahve, özünde yağ olması ve sütle yapılmasından ötürü, filtre kahveyi bile sütsüz dark blend içen benim gibi bir adamın damak tadına pek uymasa da kalp-damar sertliklerini önlediğini, kolestrolu düşürdüğünü ve afrodizyak etkisi yarattığını öğrenince içmemek olmazdı tabiki. Otantik ve keyifli ortamında kahvemizle birlikte bir iki el tavla keyfi de yaptığımız Tahmis Kahvesi’nde kahvenin fiyatı: 6 TL

Bu arada, bu meşhuuur Menengiç Kahvesi hem mekan içinde, hem de Almacı Pazarı gibi Antep’in birçok noktasında kavanozlar halinde satılıyor, bilginize.

14:00 Bakırcılar Çarşısı’ndan yürüyerek 15-20 dakikada, Antep’in en iyi Yuvalama (Yuvarlama’da deniyor) ve Zeytinyağlı Kuru Patlıcan Dolması’nı yapan Aşina Kebap Baklava’ya geliyoruz.

Nohut, unla yoğurulmuş pirinç taneleri, hayvanın boynundan ya da sırtından alınmış yumuşacık kuşbaşı et parçaları, süzme yoğurt ve tereyağlı nane ile terbiye edilmiş Yuvalama’yı insan yedikçe yiyesi geliyor. Antep’e gelip bunu yemeden sakın sakın dönmeyin. / 2 Patlıcan, 2 kabaktan oluşan, porsiyonu 9 TL’lik etsiz, sadece pirinç ve baharatlardan meydana gelmiş dolmalar da gayet tatmin ediciydi. Ben sadece biraz daha mayhoş sevdiğim için üzerine ekstra limon sıktım ve “hah işte bu” dediğim lezzeti ancak o şekilde yakaladım.

Yuvalama Çorba: 15 TL

Dolma Tabağı: 9 TL

15:00 Güne oldukça hızlı başlayınca hem eşyalarımızı bırakmak, hem de 1-2 saat dinlenmek için 15 dakika yürüme mesafesinde olan otelimiz IBIS’e varıyoruz. (Gecelik: 145 TL / 2 Kişi için). Lokasyonu itibariyle, Kamil Ocak Stadyumu ve Forum Gaziantep’e olan yakınlığıyla oldukça memnun kaldığımız Ibis’de tek problem yatakların haddinden fazla dar olması..! Sadece yatıya geleceğimizi düşünerek çok fazla takılmıyoruz bu mevzuya ve devam ediyoruz.

18:00 Otelde dinledikten sonra, akıllı telefonumun akıllı harita uygulaması sayesinde istediğimiz her yere en kısa yoldan yürüyerek varabiliyoruz. 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından (ki bu yürüyüşler olmasa bu kadar kolay hazmedemez, bu kadar fazla yiyemezdik herhalde), akşam yemeğimiz için Antep’e geliş sebebimiz olan mekanlardan İmam Çağdaş’ın yolunu tutuyoruz:

1887 yılından beri hizmet veren İmam Çağdaş’ın;

Süzme yoğurt, sarımsak, tereyağdan üstün dedikleri sadeyağ, patlıcan ezmesi ve kuşbaşı et ya da kıyma kebabın bir araya gelip oluşturduğu Ali Nazik Kebabı’nı, çoook meşhur lahmacunlarını ve olağanüstü lezzette Simit Kebabı’nı hala tatmadıysanız, bence hemen şimdi uçak bileti bakmaya başlayın kendinize.

NE ÖDEDİK?

20:00 Antep’e gelmeden 1 hafta kadar önce instagramda nerelere gitmeliyiz diye sorduğumda en çok burası mutlak derecede tavsiye edildi bana. Her kim ki bu Koçak Baklava tavsiyesini bana kim(ler) verdiyse Allah on(lar)dan razı olsun. Adamlar baklava mevzusunda son noktayı koymuş. Gerçekten söyleyeceğim ve bu olaydan aldığım hazzı ifade edeceğim bir söz yok. Helal olsun.

Şöbiyet, Fıstıklı Dolama, Fıstıklı Baklava ve Yaprak Şöbiyet’ten oluşan bu özel porsiyonun fiyatı: 15 TL. (Tatlıların kilosu ise 48 ila 70 TL arasında değişiyor.)

21:30 Günün yorgunluğunu atmak için Koçak Baklava’dan 12-13 dakika yürüme mesafesinde olan alkollu Bayazhan Restaurant’a geliyoruz. Hem şık, hem otantik olmayı becerebilen bu alanda SPR Pub’da oturduk ve Antep gençliği ile birlikte iç içe olma imkanı yakaladık. E bu kadar yiyip içtikten sonra içilecek tek şey Soda idi, biz de onu içtik. (5 TL)

09:00 Bir tek Orkide Pastanesi tavsiyesini uygulamaya giderken içimde şüphe vardı. Amaan bir pastanenin yöresel kahvaltısı ne kadar iyi olabilir ki diyordum. Sonuç her Antep mekanının ardından söylediğim o cümleyle noktalandı yine:

Böyle bi’şe olamaz!

Yemek yiyeceğimiz daha çok mekan olduğundan, biz iki kişi, tek kişilik Yöresel Kahvaltı Tabağı (35 TL) söyledik ki fotoğraftaki mevzular masamıza gelince ne kadar doğru bir karar verdiğimizi farkettik. Bunun yanında da köy pidesinin içine çeşitli peynirlerin konduğu gözlememsi Antep yöresine ait Semsek (10 TL) siparişi verdik. Lezzet olarak çok şaşırtıcı bir yanı yoktu ama kahvaltı da güzel gitti diyebilirim.

Antep’te 4 şubesi olan 50 yıllık mekan Orkide Pastanesi’nde favorilerim kullandıkları tüm peynirler, tüm reçeller ama en çok antep fıstıklı çilek reçeli, sahan kaymağı ve tereyağı. Katmerleri de çok iyiymiş ama Zekeriya Usta mucizesinden sonra pek o topa girmedik açıkçası..

10:30 Kahvaltımızı yaptıktan sonra atladık taksiye ki taksi bulmak biraz zor oldu bizim için; 2011’de açılan ve uluslararası üne sahip Çingene Kızı mozağinin de sergilendiği ve dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşıyan Zeugma Müzesi’ne geldik.

Giriş ücreti 10 TL olan ve dünya standartlarında inşa edilen bu olağanüstü tarihi müzeyi vaktiniz varsa muakkak ziyaret etmenizi önerir, vaktiniz yoksa ziyaret için muakkak bir vakit ayırmanızı temenni ederim.

Taksi: 15 TL

12:00 1 saatlik müze turumuzun ardından, yürüme 3-4 dakika uzaklıktaki, Türkiye’nin en iyi kebapçısı seçilmiş Halil Usta’nın mekanına geliyoruz. Sonundaaaa!

İsotlu, naneli, nar pekmezli kendi buluşu olan ve kaşıkla yenen Karışık Salatası’ndan tut (ikram), Antep’te içtiğim en iyi ayran diyebileceğim kadar leziz ayranı ve çoğunlukla kuzu etinden yapılan, ama yer yer koyun eti de kullanılan, yediğiniz yumuşacık etin suyunun damağınızda bıraktığı tada aşık olunacak kadar lezzetli küşlemesi, simit kebabı ve sebzeli kebabı ile Halil Usta anlatılmaz yaşanır.

Sizi hemen kapıda karşılayan güleryüzlü Kebapçı Halil Usta, saat 16.30 da dükkanı kapatıyor. O saatten sonra şansınıza küsüyorsunuz, bilginize..

NE ÖDEDİK?

2 Porsiyon Küşleme: 40 TL

1Porsiyon Kebap: 16 TL

2 Ayran: 4 TL

14:00 Erçelebi’de kömürde peynirli kadayıf yemeden Antep’ten ayrılanı dövüyorlarmış diye duyunca, Halil Usta’dan sonra hemen buraya geldik. Diğer lezzet noktalarına göre biraz daha uzakta ama 15 TL’lik taksi yolculuğunun ardından çat diye varıyoruz mekana. Yanında sütle yenmesi önerilen mevzunun üzerindeki kaymak, tatlıdan daha olay diyebilirim.

2 Kişilik Peynirli Kadayıf: 18 TL

Taksi Dönüş: 15 TL

15:00 Gaziantep’e gelip Almacı (Elmacı?) Pazarı’na gelip pazardaki bu manzarayla karşılaşıp birşeyler almamak imkansız, almamak ayıp.

Tohumsuz pulbiber daha kaliteli dedi Salçacı Naci Usta’daki güleryüzlü esnaf abim, doldur dedik. Hem doldurdu, hem de binbir çeşit ikramıyla karnımızı doyurdu.

Pulbiberin kilosu: 22 TL
Çok acı Pulbiberin kilosu: 14 TL
Salçanın kilosu: 15 TL
Nanenin kilosu: 15 TL
İyi kalite çifte kavrulmuş Antep Fıstığı’nın kilosu: 44 TL

Bu arada sağolsun Antep’in güzellerinden Zahter Çayı’ndan da ikram etti bize. Gribe falan çok iyi geliyormuş. Kesesine bin bereket olsun.

16:00 Yine hafif hafif yağmur atıştırmaya başladı. E karnımız da tok. Başka gezilecek nereler var diye sorduk: Bakırcılar Çarşısı’nın 300 metre ötesinde, Gaziantep Kalesi, Mutfak Müzesi ve Cam Müzesi var, mutlaka gidin dediler.

Gaziantep’in kurtuluşunun muazzam bir ambiyansla kale içinde sergilendiği Gaziantep Kalesi (Giriş: Ücretsiz), Antep lezzetlerinin nereden geldiği ve tarihi mutfak araç-gereçlerinin yer aldığı Emine Göğüş Mutfak Müzesi (1 TL) ve 2000 yıl öncesine ait tarihi cam eserler ve takıları görebileceğiniz Cam Müzesi (4 TL), 1.5 saatlik boşluğumuzu anlamlandıran önemli atraksiyonlardı bizim için.

17:30 Kültürel gezimizin ardından, İmam Çağdaş’ın 50 metre ilerisinde Gümrükhan’ın karşısında içerisinde mağara barındıran otantik ve keyifli bir ortama sahip Kahveci Fayat Usta’da “Kömürde Kahve” keyfi yapıyoruz. İlk yudumda fazla telveli gibi geliyor ama üç dört yudum sonra enfes bir tat bırakıyor damağınızda.

 

Fiyatı: 5 TL 

19:00 Doyacağız diye çok korktuğumuz, daha fazla mekan deneyimleyebilmek için, her şeyden az az tattığımız Antep gezimizin finalini şehrin yine meşhur lokantalarından Çulçuoğlu Et Lokantası’nda yapıyoruz.

Ben yemek öncesi ikramlar yapan işletmelere bayılıyorum, burası da bu olayı en şahane şekilde abartan mekanlardan. Çorba, fındık lahmacun, paçanga böreği, bulgur pilavı, midye tava (sandığımız midye tava görünümlü çöpte tavuk kızartma), cacık, acılı ezme ve mevsim salatası ikramlarıyla sizi kendinizden geçiren Çulcuoğlu, fazla lezzetli kuzu eti ve tavuk şişiyle, toplamda 35 TL’lik şahane bir deneyim sundu bizlere. Yemeğin ardından gelen organik meyve tabakları, çayları ve güleryüzlü servis çalışanları da işin bonusuydu.

Saat 22:20 ’deki uçağımıza yetişmek için atlıyoruz taksiye ve 10 dakkada 10 TL tutan yolculuğumuzun ardından yetişiyoruz 20:30 Havaş’ına. Lezzet mevzusunda çıtayı en tepeye çıkaran, bundan böyle senede 1 gelmenin farz olduğu Antep gezimizi, damağımızda bıraktığı muhteşem tatlarla geride bırakıyoruz. L